31 Mayıs 2010 Pazartesi

HATIRSIZ İŞKENCE

Silahıma aldığım son kurşunla aynı yataktayım elini sımssıkı tuttum.benden ayrılmaması için önünde ağladım.hatırsız işkencelerin nerdeler hepsini bi kum fırtınasında mı kayıp ettin gene yoksa.aynaya bakarken yuzumun diğer yanıda kırıldı ve bende bunuda görebilirdim gözüme parmak sokmana gerek yoktu.
Odamda birtek hayallerimin kırık parçaları ve bana psikolojisiz gülümseyen yuzunun silüeti kaldı.elimi birkez sallasam silebilirmiym butun bu şakayı.
Hüzünle dolu bavulumu kaldırım taşlarının altına sakladım aşkım.bigün benden hiç beklemediğin kadar sade ve sakin çıkıcam karşına.İşte o zaman avazını sırtıma yuklercesine seslenebilirsin bana.Nede olsa ben beceremiyorum sevgili.Ne olur alkışlamayın ben hala başaramıyorum.Kelimelerimin canı sıkkın her harf bi sitem sevmeyi beceremedin sevgili Çık artık şiirimden .bütün kahkahalarımı sırt çantanda sakla.parmaklarım kanayana kadar buğulu camlara adını yazdım.kirlenmesin ellerin.elimi en son sırrını tutar gibi tutma artık.yitemeden gitmen hiç birşeyi değiştirmezki biz artık istanbul kadar güzel değiliz.Rujunu parlak çantandan son kez çıkar buğulu camlardaki adının üstünü karala.bizim hikayemiz bu Ne varmış Ne yokmuşla başlayan bi varmış birden yokmuşla biten.Biz hep istanbuldan daha güzeldik.ve seni hiç kırmadımki kim uydurmuş olabilir bu yalanı.kalp sızıntımı avuçlarıma yazdım.elimdeki kader kalıntılarınıda sokaktaki falcıya sattım..parmaklarım bunları yazdı sen her harfimi sil parmaklarımdan.içimde kalan en son nefesimle koşsamda aklımın peşinden , kalbime oturan koca şiiri affettim senide affederim sevgili…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder