11 Eylül 2010 Cumartesi


Bugün bir şarkı yazdım ve söyledim.sadece sallanan ağaçlara dinlettim..bir sağa sola...Eklem yerlerimdeki çivileri söküp kağıtlara çaktım ve her kelime için bir dişimi feda ettim ve mektubum yarım kaldı.Sırf sen daha dikkatli oku diye kırmızıya boyadım zarfı..Ve bir mektup daha yazdım,sana ulaşmayanlara atfen..Bir posta ofisinin dört duvarı arasından, eski püskü bir çuvalın içinden bağırdım cümlelerimi..Sen hiç duyamıyorsun diye salladım çınar ağaçlarını..Gökten düşen üç tane elma vardı..hepsini bir bir bulup taksimdeki konteynırlara attım..Lanet olsun hala çok mutsuzum...
Ufak bir anın gözlerime kırmızı kurşun kalemini batırdı..Artık batık bakabilirim..
Ufak üst pencerelerde salıncaklar kurarım,rüzgarlı bir havada saçlarımıda savururum,Plastik mavi terliklerimide fırlatabilirim..Birtek orda rahatça üzülebilirim..Umumi tuvaletlerde hıçkırmadan ağlayabilirimde...yanlızca...orada...Yattığımız otların üstünden bulutlara hayallerimize benzettiklerimi anımsadım..Kahretsin parmağımı tüm bulutların arasına sokup hepsini darmadağın edebilirim...evet bir gun bunu yapıcam...sen ne kadar güçlü olduğumu gör diye baba...cam kırıklarından göz yaşlarımı saksılara saklarken elimin önünü kestim..elimin önü kesik elimden hiç birşey gelemiyor...gelemezzz bekleme lütfen...bu bir mektubun sonu değilki..zaten bende beklemiyorum...sus lütfen...

10 Eylül 2010 Cuma

Eskiler Çok Güzeldi


Ekmek kadar sıcak ama hemen soğuyup bayatlayanlar oldu.Sıcakken çok tatlı ama çabucak bitirilmesi gerekliydi.
kış aylarında fırından eve gidene kadar ısıttıkları günleri asla unutmadım.Bazen yağlayıp bazen tuzlayıp yedik.
Bir bardak soğuk su gibi her daim ihtiyacım olduğunda serinlediğim arkadaşlarım oldu.en hararetli anlarımda başımdan aşağı döktüm hepsini.Her yorgun anımda ilk aklıma gelenlerdi.kimi zaman uzakta oldular kimi zaman bi musluk kadar yakın.midem şişene kadar kana kana içtiklerime selamlar olsun. Değeri altın gibi gittikçe daha iyi anlaşılan dostlarım oldu.Yastık altında sürekli bi kaç tane bulundurulması gerekenlerden.Dar anlarında hemen seni genişleticek ve güvence olarak baktıklarım. şarap gibi her geçen gün biraz daha olgunlaşan kardeşlerim oldu.Raflarda ne kadar bekleselerde bir türlü tozlanmalarına izin vermediklerim. Boş arsa zannettiğim ama çabucak değerlenenler oldu.En güzel anılarımı ektim o boş arsalara...zamanla üzerlerine en sağlam inşaatları kurdum. Bazende,uzaktan gördüğün ama hiç gitmeyi düşünmediğin bir ada gibi çok geç keşfedilmiş tatil gibi insanlarım oldu.Asla batmayacak,Cep telefonlarının bile çekmediği, hep uzaktan seyrettikçe rahatladığım deniz manzaralı adalar...En acı verici olanıda asla yeteri kadar zamana sahip olamadıklarımdı. Hani Radyoda en sevdiğin şarkı çıkarda sevinirsin,tam sesini açtığında şarkı biter yaa,neden daha önce radyoyu kurcalamadım diye hayıflanırsın kendi kendine.işte öyle,aynen öyle bir şeydi.Eskiler çok güzeldi...Eskimeyenler ise yaz sıcağında tarlada çalışan bir karadeniz kadınının dolaptan aldığı,buz gibi kirazı gözlerini kısarak yeyip serinlemesi kadar keyif vericidir...Böyle insanları kazanmak en zor müsabakalardan daha yorucudur...Her anın tadını çıkarttığınız kişiler ve kafanızı kaldırdığınızda size gülen iki göz bulabildiğinizde siz yeteri kadar şanslısınız demektir(TAVSİYEM HEMEN MİLLİ PİYANGO ALMANIZ YÖNÜNDEDİR. BEN ALDIM AMORTİ ÇIKTI :P )..ESKİLER HER ZAMAN GÜZELDİR..

Birşey kaskatı kesilip duruyor yüzümde.yemek yerken,tv izlerken,çekirdeğin tuzunu emerken bir sessizlik oturuyor enseme.denizin dibindeki sessizlik,sabah yanlız uyandığında yatağındaki gibi bir sessizlik...ahhh ooo eskilerden sonraki sessizlik..Hiç bir hikaye yaşayamaz o sessizlikde.hıçkırarakda ağlanmaz.sessizlik elmada yiyemez.Her "ESKİ" koca koca kayalıklardan aşağı atıyor kendini...Her ESKİ anı intihar ediyor..Biz sadece Tepenin üstünden intihar edişini ve asla kavuşamayacağımız eskinin intihar başarısına üzülüyoruz...dünyanın en gecikmiş filmidir Eskiler...Hiç hatırlanamayan bir ruya gibi..Eski eskidir...hiç bir yerde adı değişik değildir..."Eski" şu an kadar sağlıklı değildir..Gittikçe hastalanan bir yaşlıdır..Bekledikçe dahada hastalanır...Zaman sadece gezinen bir ayna....Bende sırtında gezinen bir sessizliğimm..Eskiler kadar sessizim...ESKİLER ÇOK GÜZELDİ.....saygılar.. SNN KRÇ